Blog

Group 1293

QuickCarbon Blog'u
İnceleyin.

QuickCarbon Blog, sera gazı emisyonları, karbon ayak izi, Türkiye’de ve dünyada bu konularda atılan adımlar gibi konularda sıkça merak edilen konuları temel düzeyde ve anlaşılabilir şekilde açıklamayı amaçlayan bir bilgi kaynağıdır.

Döngüsel Ekonomi Modeli Nedir? 

Geleneksel ekonomi modelinde ham maddeden meydana getirilen ürün tüketici tarafından satın alınır ve ömrünü tamamladıktan sonra atılır. Atık hâline gelen ürün artık gündemin dışındadır. Oysa sürdürülebilirlik açısından atıkların takip edilmesi ve geri dönüştürülmesi gerekir. Kullanılıp atılan ürünlerin yalnızca insana değil, çevreye de ciddi zararları vardır. Mevcut ekonomik sistemlerin büyük çoğunluğunu tarif eden bu model sürdürülebilir değildir. Bu durum ürünleri daha az ve uzun süre kullanarak, ömrünü tamamlayan ürünleri geri dönüştürerek önlenebilir. Gelecek nesillerin kaynak kıtlığı yaşamasını önlemeye çalışan döngüsel ekonomi modeli de bu noktadan hareket eder. Gelin, döngüsel ekonomi modelini detaylı bir şekilde inceleyelim.  

Yeşil Lojistik 

Endüstriyelleşmenin merkezî konumda olduğu bir çağda çevresel sürdürülebilirlik küresel düzeyde önem arz eder. Lojistik sektörü de bu sorunun gerektirdiği önlemleri alabilmek amacıyla daha yeşil uygulamaları entegre etmek üzere bir dönüşüm geçiriyor. Sürdürülebilir lojistik olarak da bilinen yeşil lojistik, lojistik faaliyetlerinin çevreye yönelik zararlı etkisini en aza indirmeyi amaçlayan bir dizi stratejiyi kapsar. Gelin, yeşil lojistiğin faydalarını ve zorluklarını beraber öğrenelim. 

Sosyal Sürdürülebilirlik Nedir?

Bireylerin hayatta kalmak için temel ihtiyaçlarının karşılanabildiği ortamlara ihtiyaçları vardır. Kaliteli, özgür ve üretken bir yaşam içinse destekleyici bir ortama, adalet ve eşitlik gibi temel değerlere ihtiyaç duyulur. Sosyal sürdürülebilirlik, toplumu oluşturan bireylerin ihtiyaçlarıyla ilgili sürdürülebilirlik unsurlarını netleştiren, kapsamlı bir anlayış sunar. Toplumların refahının artması, gelecek nesillerin iyi bir yaşam alanına ve imkânlara sahip olması için izlenebilecek yol haritasını çıkarır. Gelin, sosyal sürdürülebilirliğin hangi unsurları içerdiğini ve hangi yöntemlerle uygulanabileceğini detaylıca inceleyelim.

Permakültür Hakkında Her Şey

Tarım arazilerinin verimsizleştiği, doğal kaynakların hızla tükendiği ve çevresel sorunların giderek arttığı bir dünyada tüm bunlara rağmen sürdürülebilir bir yaşam mümkün olabilir. Hem bugünkü çevrenin hem gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve doğayla uyum içinde bir yaşam sürmek ancak doğaya olan yaklaşımı değiştirmekle mümkün olabilir. Bu noktada devreye permakültür girer. Permakültür, doğal ekosistemleri örnek alarak sürdürülebilir tarım ve yaşam alanları tasarlamaya odaklanan bir sistemdir. Doğaya zarar vermeden kaynakları verimli şekilde kullanarak kendi kendine yetebilen yaşam alanları oluşturmayı amaçlar. Permakültür tasarımını hayata entegre ederek daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek mümkündür. Gelin, permakültür ile ilgili tüm detaylara birlikte göz atalım.

Atık Pillerden Kurtulmanın Doğru Yolları

Atık piller güvenli şekilde ortadan kaldırılmadığında doğal kaynaklar ve insan sağlığı için birtakım tehlikeler yaratır. Birkaç kolay adımda pillerin direkt olarak geri dönüşüm merkezine gitmesine katkıda bulunmak mümkündür. Atık pilin ne olduğunu ve ne gibi zararları olabileceğini, bu ürünlerden kurtulmanın en doğru ve güvenli yollarını detaylıca inceleyelim.

2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı

Dünyadaki kaynakları kullanarak yeni şeyler üretmek insanlığın ilerlemesine ciddi katkılarda bulunuyor. Üretim hacmi üzerine konuşmak veya daha fazlasını başarmak için tutkulu bir şekilde hareket etmek ekonomik olarak kârlılık getirebiliyor. Fakat mevcut kaynakları kullanarak yeni şeyler üretme hâli, bazı basit gerçeklerin unutulmasına neden olabiliyor. Örneğin kullandığımız kaynakların sınırlı oluşu, unutulan gerçeklerden biri. Kısıtlı kaynakların yanlış kullanımı, küresel eşitsizlik ve iklim değişikliği gibi olumsuz durumları beraberinde getiriyor.

Sürdürülebilir Moda Anlayışı Nedir?

Moda sektörü sınırlı kaynakların hızlı tüketimine, çevre ve insan sağlığı için tehdit oluşturan atıkların oluşumuna ve doğal dengenin bozulmasına neden olacak birtakım etkilere sahip. Sürdürülebilir moda, sektörün bu olumsuz etkilerinin azaltılması için ekolojik ve sosyal açıdan sorumlu bir anlayış geliştirmeyi amaçlar. Dünyanın doğal dengesini korumak ve gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için moda endüstrisinde sürdürülebilir uygulamaların önemini ve yollarını detaylıca inceleyelim.

Karbon Ayak İzi Hakkında Bilmeniz Gerekenler 

Bireylerin, toplumların yaşamsal alışkanlıkları gezegen üzerinde önemli etkiler yaratır. Yemek alışkanlıklarından endüstriyel üretim süreçlerine kadar son derece geniş bir alanı kapsayan bu alışkanlıklar Dünya’nın kaynaklarının tükenmesine, doğal yaşam alanlarının zarar görmesine neden olur. Karbon ayak izi kavramı da tam olarak bununla bağlantılıdır. Peki, karbon ayak izi nedir ve daha yaşanılabilir bir dünya için nasıl azaltılır? 

Sürdürülebilir Geleceğin İnşası: Yeşil Dönüşüm 

Son yıllarda varlığını etkin biçimde gösteren iklim krizi, biyoçeşitliliğin azalması, su kaynaklarının kırmızı alarm vermesi gibi gelişmeler; acil olarak yeşil dönüşüm anlayışını benimsememiz gerektiğini gösteriyor. Bu anlayışın temel taşları arasında karbon emisyonlarının ve kirliliğin azaltılması, kaynakların verimli kullanılması, üretimde kaynakların verimli kullanılması gibi kavramlar yer alıyor. Peki yeşil dönüşüm ne demek, neden bu kadar önemli? 

SBTI Bilimsel Tabanlı Hedefler Girişimi 

Dünyanın her geçen gün daha fazla ısınması doğaya, türlere ve ekonomiye ciddi zararlar veriyor. Isınmaya neden olan karbon emisyonlarının büyük bir kısmından ise şirketler sorumlu. Dünyanın daha fazla ısınmaması adına şirketlerin sıfır karbon emisyonu hedefleri belirlemeleri ve bu hedeflere ulaşmak için hızlı aksiyonlar almaları da son derece kritik. Bu noktada SBTi olarak adlandırılan Bilimsel Tabanlı Hedefler Girişimi, sıfır karbon emisyonu hedefleri belirlemede zorlanan şirketler için yol haritası çıkaran ve şirketlerin yaptığı hamleleri değerlendiren bir girişimdir.  

Karbondioksitin İklim Üzerindeki Etkileri ve Atmosferdeki Karbondioksiti Temizleme Yöntemleri 

Sanayi Devrimi’nin gerçekleştiği 18. yüzyıldan bu yana atmosferdeki karbondioksit miktarı %50 oranında arttı. Bu artış dünyanın daha fazla ısınmasına ve iklim değişikliğine neden oldu. Toprak altında ya da okyanus tabanında bulunan fosil yakıtların çıkarılıp yakılması sonucu fosil yakıtlarda depolanan karbondioksit de açığa çıkmaya ve atmosfere karışmaya başladı. Bu durum karbondioksit oranındaki artışın en önemli nedenleri arasında gösterilebilir. Dünyanın doğal karbon döngüsünün bozulması da artan karbondioksit miktarının kaçınılmaz bir sonucudur. 

Kalkınma İçin Büyük Bir Adım: Brundtland Raporu 

20. yüzyılın sonlarına doğru dünyanın gidişatına dair duyulmaya başlayan endişeler, bu gidişatı tersine çevirmek için bazı adımlar atmayı zorunlu hâle getirdi. Gezegenin sıcaklığının hızla artması, yaşanan ekstrem hava olayları, ekosistemlerin ve biyoçeşitliliğin tehdit altında olması ve daha pek çok faktör Birleşmiş Milletler’i bir komisyon kurmaya itti. Bugün Brundtland olarak da bilinen bu komisyonun ortaya koyduğu Brundtland Raporu, gezegenin korunması adına küresel bir mücadele başlattı.