Blog

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Nedir? Nasıl Kurulur?

Sürdürülebilirlik kavramı günümüzde artık sadece çevreyle ilgili konularla sınırlı değil. İş dünyasında uzun vadeli başarıyı yakalama amacında olan şirketler, sürdürülebilirliği temel stratejileri olarak belirlemeye başlamış durumdalar. İşletmeler büyüme hedeflerini belirlerken ekonomik göstergelerin yanı sıra çevre ve toplum gibi etmenleri de göz önünde bulunduruyor. Peki, çevresel ve toplumsal değerleri dikkate alarak ekonomik büyüme sağlamak mümkün mü? Sürdürülebilir tedarik zincirleri bu sorunun cevabına “Evet!” diyor. Gelin, sürdürülebilir tedarik zincirlerinin ne olduğuna, nasıl kurulduğuna ve bu zincirlerin avantajlarına yakından bakalım.

Tedarik Zincirinde Dönüşüm: Sürdürülebilir Tedarik Zinciri

Sürdürülebilir tedarik zinciri, ham maddelerin temininden ürünlerin son tüketiciye ulaştığı ana kadar geçen aşamaları çevresel, sosyal ve ekonomik standartlara entegre etme sürecini ifade eder. Sürdürülebilirlik, tedarik zincirindeki halkaların faaliyetleri sonucunda oluşan çevresel etkiyi azaltmanın yanı sıra sosyal faydayı artırmayı ve uzun vadeli ekonomik değer yaratmayı da hedefler. Carbon Disclosure Project’in “Küresel Tedarik Zinciri Raporu 2022” verilerine göre tedarik zincirinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının, şirketlerin doğrudan salımına neden olduğu gazlara oranla 11,4 kat daha fazla olduğu görülüyor. Ancak bu durumun sürdürülebilir tedarik zincirleriyle önlenmesi mümkün. Ayrıca BM tarafından 2015 yılında ilan edilen Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri de şirketlerin sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturmaları konusunda teşvik edici rol almaktadır.

Sürdürülebilir tedarik zincirinin oluşturulabilmesi için çevresel, sosyal ve ekonomik olarak atılabilecek adımlardan bazıları şöyle sıralanabilir:

Çevresel Sürdürülebilirlik

Çevresel sürdürülebilirlik hem mevcut ihtiyaçların karşılanmasını hem kaynakların gelecek nesiller için korunmasını amaçlar. Kaynakların verimli kullanımının yanında karbon emisyonlarının azaltılması, atık yönetimi, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş gibi konuları teşvik eder. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında döngüsel ekonomi modelini destekleyen çevresel sürdürülebilirlik, tedarik zincirinin her aşamasında çevresel etkilerin izlenmesini ve raporlanmasını hedefler.

Sosyal Sürdürülebilirlik

Sosyal sürdürülebilirlik çalışan haklarının korunmasını, toplulukların refahının ve iş süreçlerinin olumlu sosyal etkilerinin artırılmasını önceliklendirir. Adil çalışma koşulları, adil rekabet, yerel grupların desteklenmesi ve iş uygulamalarında etik hareket etme gibi konularda ilerleme sağlanmasını teşvik eder. Çalışanların refahını ve gelişimini desteklemek amacıyla mesleki eğitim programları düzenlenmesi ve ücret politikasının makul oranlarla yönetilmesi de sosyal sürdürülebilirlik hedefleri arasında yer alır.

Ekonomik Sürdürülebilirlik

UNIDO SDG tarafından 2023 yılının Ağustos ayında yayımlanan İnovasyon ve Ekonomik Dönüşüm Direktörlüğü raporunda küresel tedarik zincirlerinde 450 milyon kişinin çalıştığı belirtilmiştir. Çalışanların koşullarından şirketlerin gelecek perspektiflerine kadar geniş bir yelpazede iyileştirmeler yapılmasını hedefleyen ekonomik sürdürülebilirlik ilkesi, tedarik zinciri süreçlerinde maliyetleri düşürürken verimliliği artırmayı teşvik eder. Ekonomik sürdürülebilirlik yenilikçi iş modelleri geliştirilmesi, tedarikçilerin çeşitlendirilmesi, uzun vadeli değer yaratma ve risk yönetimi gibi konularda işletmelerin sürdürülebilirlik stratejileri oluşturmasını destekler.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Neden Önemli?

Tedarik zincirlerinin sürdürülebilir hale gelmesi hem verimliliği artırmak hem maliyetleri optimize etmek için önemli adımlardan biridir. Sürdürülebilir tedarik zinciri, çevresel etkilerin azaltılmasına yardımcı olurken tedarik zincirlerinin sürekli olarak iyileştirilmesine katkı sağlayabilir. Yeni şirket ortaklıkları kurulması ve karşılıklı kazanıma dayalı iş fırsatlarının yaratılması sürdürülebilir tedarik zincirleri sayesinde mümkündür.

Endüstriyel karbon emisyonlarının önemli bir kısmı “Kapsam 3” olarak nitelenen emisyonlardır. Bu, malların üretimi veya uzak mesafelere taşınması için gereken enerji ihtiyacı anlamına gelir. Carbon Trust tarafından yapılan bir araştırma, tedarik zincirinden kaynaklanan karbon emisyonlarının bir şirketin toplam emisyon miktarının %65 ila %95’ini oluşturduğunu ortaya koymuştur. Üstelik bu emisyonların takip edilmesi son derece zordur. Dolayısıyla tedarik zincirlerini sürdürülebilir hâle getirerek emisyonları azaltmak hem karbon-nötr hedeflerine ulaşmak hem dünyanın geleceğini iyileştirmek açısından büyük önem taşır.

Geleneksel Tedarik Zinciri ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Arasındaki Farklar

Geleneksel tedarik zinciri ve sürdürülebilir tedarik zinciri arasındaki temel farklar şöyle listelenebilir:

  • Geleneksel tedarik zinciri hıza ve kâr optimizasyonuna odaklanırken sürdürülebilir tedarik zinciri çevresel ve sosyal etkileri de göz önünde bulundurur. Çevre koruma ve etik değerler önceliklidir.
  • Geleneksel tedarik zinciri genellikle fosil yakıt kullanımına, sınırlı doğal kaynaklara ve ucuz iş gücüne dayanır. Sürdürülebilir tedarik zincirindeyse geri dönüştürülebilir malzemelerin ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, etik iş uygulamaları söz konusudur.
  • Geleneksel tedarik zincirinin karbon emisyonları son derece yüksektir ve atık yönetimi yetersizdir. Sürdürülebilir tedarik zincirinde enerji verimliliğin artırılması ve karbon emisyonlarının azaltılması önceliklendirilir. Ayrıca atık yönetiminin iyileştirilmesi hedeflenir.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Nasıl Kurulur?

Çevresel sorumlulukları yerine getirirken sosyal ve ekonomik bir değer yaratmayı amaçlayan sürdürülebilir tedarik zincirinin kurulması için net hedefler belirlenir. İşletmeler karbon ayak izini azaltma, çalışan haklarını koruma ve iyileştirme veya enerji verimliliği gibi konularda hedeflerini tespit ederek işe başlar. Hedeflere ulaşma süresinin de kararlaştırılmasıyla birlikte sürdürülebilir tedarik zinciri kurma süreci başlatılır. Süreç boyunca izlenen adımlar genellikle şöyledir:

  • Tedarikçiler sürdürülebilirlik hedeflerine uygun olarak belirlenir. Mevcut tedarikçiler analiz edilir ve her biri sürdürülebilirliğe entegre olma konusunda teşvik edilir. Tedarikçilerle geliştirilen şeffaf ilişkilerle paydaşların süreçten haberdar olması sağlanır.
  • Kaynaklar etkin şekilde kullanılır. Geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanılmasından üretimde yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yapılmasına kadar çok geniş bir yelpazede değerlendirilen bu aşama, hem çevresel hem finansal faydalar sunar.
  • Yaşam ömrü biten ürünlerin yeniden üretimi ve geri dönüşümü için tüketim noktasından taşınması, tersine lojistik ile sağlanır.
  • Yenilikçi teknolojiler sürece dâhil edilir. Üretimde otomasyon teknolojileri kullanılırken karbon ayak izinin izlenmesi, hesaplanması ve raporlanması amacıyla çeşitli yazılımlardan yardım alınabilir. Teknolojinin tedarik zincirine katılması, sürecin her aşamasının şeffaf bir şekilde izlenmesine imkân tanır.
  • Ulaşım, depolama ve paketleme gibi uygulamalar minimum olumsuz çevresel etkiyle gerçekleştirilir.
  • Sürdürülebilir tedarik zincirlerinin çok sayıda paydaşı bulunur. Üreticiler, tedarikçiler, müşteriler ve tüketicilerden oluşan bu paydaşların iş birliği sürecin doğru şekilde yürütülmesine destek olur. Çalışanların farkındalığını artıracak eğitimlerin düzenlenmesi, müşterilerin bilinçli tüketim konusunda teşvik edilmesi ve sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları ve yerel grupların sürece dâhil edilmesi ortak çalışma zemininin oluşturulmasına katkıda bulunur.
  • Sürdürülebilir tedarik zincirleri döngüsel ekonomi modeline uygun şekilde çalışır. Ürünlerin kullanım ömrünün uzun olacak şekilde tasarlanması ve geri dönüşüm sistemlerinin kurulması gibi süreçler, malzemelerin yaşam döngüsünü uzatmaya yardımcı olur. Döngüsel ekonomi modeli, kaynakların maksimum verimlilikle kullanılmasını sağlar.
  • Performans izleme ve raporlama, sürecin işleyişiyle ilgili kritik öneme sahiptir. Belirlenen anahtar performans göstergelerinin (KPI) şeffaf olarak raporlanması, sürdürülebilirlik faaliyetlerinin bütün paydaşlarla paylaşılmasına hizmet eder.

Sürdürülebilir Tedarik Zincirinin Avantajları Nelerdir?

Sürdürülebilir tedarik zincirinin çevresel, sosyal ve ekonomik yönden önemli avantajları bulunur. Bu avantajlar arasından öne çıkanlar şunlardır:

Çevresel Etkinin Azaltılması

Sürdürülebilir tedarik zincirleri işletmelerin çevresel etkilerini azaltarak ekolojik dengenin korunmasına katkıda bulunur. Atık yönetimi gibi uygulamaların sürdürülebilir tedarik zincirine entegre edilmesi kirliliğin önlenmesine yardımcı olabilir.

Etkin Maliyet Yönetimi

Sürdürülebilir süreçlerin tamamı gibi tedarik zincirleri de verimliliği artırır. Ham maddelerin doğru kullanımı ve geri dönüşüm gibi uygulamalar maliyetlerin düşmesine yardımcı olabilir. Sürdürülebilir tedarik zincirinin üretim aşamasında daha az parça kullanımının teşvik edilmesi geri dönüştürülebilir malzemelerin teminini destekleyebilir. Uzun ömürlü kullanım imkânı sunan ürün tasarımları hem atık miktarını hem üretim maliyetlerini düşürebilir.

Marka İtibarının Yükselişi

Samuel Holloway tarafından 2024 yılının Haziran ayında yayımlanan “Etik Tedarik Zinciri Uygulamalarının Marka Değeri Üzerindeki Etkisi” isimli çalışmada marka şeffaflığının kullanıcılar tarafından “güvenilirlik ve etik bağlılığın göstergesi” olarak kabul gördüğü ifade edilmiştir. Bir başka çalışmada ise daha yüksek ESG puanlarına sahip olan şirketlerin daha güçlü bir marka itibarına sahip olduğu ortaya konulmuştur.

Risklerin Minimuma İndirilmesi

COVID-19 pandemisi gibi etkileri tüm dünyaya yayılan krizler tedarik zincirlerini doğrudan etkiler. Çok sayıda paydaşı bulunan tedarik zincirlerinin içine sorumluluğunu yerine getirmeyen tedarikçilerin dâhil olması, mal ve hizmet akışına zarar verebilir. Sürdürülebilir tedarik zincirleri şeffaflık ve denetimi teşvik ederek olası riskleri minimuma indirir. Özellikle yenilikçi teknolojilerin veya özel yazılımların kullanılması ve bütün tedarik zinciri sürecinin tek ekrandan takip edilebilmesi, bütün paydaşların süreçler hakkında anlık olarak bilgi almasını sağlar.

Uzun Vadeli Başarı

Sürdürülebilir tedarik zincirleri, işletmelerin büyümelerini ve başarılarını güvence altına alır. Tedarik zinciri krizlerine karşı dayanıklılık sağlayan süreç, küresel eğilimlere uyum sağlamaları konusunda firmalara esneklik sunar. Sürdürülebilirlik odaklı politikalara ve düzenlemelere uyum sağlayan şirketlerin istikrarlı bir büyüme süreci yaşaması beklenebilir.

Sürdürülebilir Tedarik Zinciri: Başarıya Giden Yol

Sürdürülebilir tedarik zincirinin başarıya ulaşması için uyulması gereken bir dizi standart ve sertifika bulunur. ISO’nun hazırladığı standartlar işletmelerin sürdürülebilir tedarik zincirleri oluşturmasına rehberlik eder. Sertifikalar, şirketlerin sürdürülebilirlik taahhütlerini yerine getirdiğini göstererek tüketiciye güven verir.

Yenilikçi teknolojik gelişmelerin tedarik zincirlerine dâhil edilmesi yükselen trendler arasındadır. Yapay zekânın sürece entegre edilmesi, tedarik zincirlerinin şeffaflığının artırılması ve her aşamanın izlenmesi konusunda ciddi katkılar sunar. Bu dijitalleşme tedarik zincirlerinin hızlı, verimli ve çevre dostu olmasını sağlar.

QuickCarbon olarak sürdürülebilir tedarik zincirinin önemli aşamalarından olan karbon salımının azaltılması konusunda çözümler sunuyoruz. ISO 14064-1:2018 Standardı ve GHG Protocol’e göre hesaplama ve raporlama yapan kullanıcı dostu yazılımımızla süreçlerin şeffaf bir şekilde izlenmesine olanak sağlıyoruz. Siz de demo talebinde bulunmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.